Bangkok Gezi Rehberi – Biraz Kaos Bolca Eğlence

Tayland’ın başkenti Bangkok, Dünya’nın en çok ziyaret edilen şehirlerinden birisi. Biz Tayland’da toplamda dokuz günlük bir gezi planladık. Bu süreyi, iki gün Bangkok ve yedi gün Koh Samui & Koh Phangan adalarında geçirmek üzere dolu dolu bir plan yaptık.

Bangkok Gezi Rehberi: Ne Zaman Gidilir?

Bangkok’a gitmek için en iyi zaman Kasım – Mart dönemi. Nisan ve Mayıs aylarında sıcaklık ve nem çok yükseliyor. Haziran ayından itibaren ise Muson yağmurları başlıyor ve Ekim ayına kadar devam ediyor. Muson döneminde gün içerisinde anlık ve yoğun yağışlar olduğu için şehir gezmeye çok uygun olmuyor.

Biz, Bangkok’a Nisan ayında gittik. Sıcaklık bir yana, hava gerçekten çok nemliydi. Bu durum gün içerisinde şehri gezerken biraz işimizi zorlaştırdı. Ancak yeni yerler keşfetmenin heyecanı ile insan her havaya uyum sağlıyor :). Bir konuda çok şanslıydık. Bangkok’da kaldığımız dönem, Tayland yeni yılı olarak kutlanan Songkran’a denk geldi. Bu güzel tesadüf sayesinde sokaklardaki eğlenceleri, Taylandlıların Songkran’ı nasıl kutladılarını bizzat gözlemlemiş olduk.

Bangkok Gezi Rehberi: Nasıl Gidilir?

Bangkok’a direkt ya da aktarmalı olarak pek çok uçuş bulunuyor. Biz, Dubai’den kalkan Bangkok uçuşlarını araştırdık ve bizim gideceğimiz dönem için en uygun seçeneğin Muscat aktarmalı Oman Air uçuşu olduğuna karar verdik. Eğer ki siz Türkiye’den Bangkok’a gitmeyi düşünüyorsanız, tavsiyem Emirates’in Dubai, AirArabia‘nın Sharjah, Etihad’ın Abu Dhabi, Qatar Airways‘in Doha ve Oman Air’in Muscat aktarmalı uçuşlara bir göz atmanız. Direkt uçuşlara göre çok daha uygun fiyatlı biletler bulabilirsiniz.

Vize konusuna gelirsek, Tayland Türk vatandaşlarına havalimanına inildiğinde 30 gün kalmalı vize veriyor. Ülkeye giriş çıkış süreci oldukça rahat.

Bangkok Gezi Rehberi: İnternet

Internet ve hat için Airalo üzerinden 10$ ödeyerek 8 günlük sınırsız internet paketi olan bir e-sim aldım. Havalimanına indiğim gibi e-sim i aktive ettim ve çok rahat bir şekilde tatil boyunca kullandım. Özellikle Google maps kullanmak ve mekanların yorumlarını okumak için çok faydalı oldu. Eğer Airalo’yu ilk kullanımızda e-sim satın alırken IAMONT3974 kodunu kullanırsanız 3$ lık bir indirim alıcaksınız :).

Bangkok Gezi Rehberi: Ulaşım

Bangkok Havalimanı’ndan şehir merkezine gitmek için taksi, metro, otobüs gibi farklı transfer seçenekleri mevcut. Normalde şehir içindeki taksiler pek taksimetre kullanmasa da, havalimanı taksileri taksimetre kullanıyor ve dolayısıyla sizden kafasına göre bir ücret isteyemiyor. Biz taksi kullanmayı tercih ettik. Yanımızda iki adet büyük bavul vardı, şehir merkezine gitmek için 300 Baht, her bir bavul için ekstra 50 Baht ücret ödedik.

Şehri genellikle tuk tuk ve taksi kullanarak gezdik. İkisi için de binmeden önce çok sıkı pazarlık yaptık, siz de mutlaka pazarlık yapın ve ücreti en baştan anlaşın. Tüm bunlarla uğraşmak istemiyorsanız, Tayland’ın UBER’i olan Grab‘ı indirebilirsiniz.

Bangkok Gezi Rehberi: Nerede Kalınır?

Bangkok içerisinden nehir geçen, çok büyük bir şehir. Onlarca farklı bölgesi, mahallesi var. Nerede kalmak istediğinize, aslında şehirden ne beklediğinize göre karar verebilirsiniz. Eğer ki buraya gece hayatı odaklı geliyorsanız Sukhumvit bölgesinde, alışveriş odaklı geliyorsanız alışveriş merkezlerinin çok olduğu Siam bölgesinde kalabilirsiniz. Biz İstanbul’un Maslak’ı diyebileceğimiz iş merkezi ve rezidanslarının olduğu, daha çok expatların yaşadığı, temiz ve güvenilir bir bölge olan Silom bölgesine kaldık. Kaldığımız yer Sabai Sathon adında içerisinde mutfağı ve oturma odası olan bir apart oteldi, detaylarına buradan ulaşabilirsiniz. Her ne kadar mutfağı kullanmasak da alan olarak geniş bir yerde kalmak güzel oldu. Otelin konumu da çok iyi olduğu için hiç sıkıntı yaşamadık.

Bangkok Gezi Rehberi: Gezilecek Yerler

Aman Allahım. Bangkok, gezilecek görülecek yerler anlamında gerçekten dolu dolu bir şehir. Ama gözünüzü korkutmayın, güzel bir planlama ile az zamanda çok iş yapabilirsiniz :). Bizim işimizi bu anlamda kolaylaştıran çok yakın iki arkadaşımızın Bangkok’da yaşamasıydı. Onlar bizim için bu iki güne dolu dolu plan yaptılar ve zamanı en güzel şekilde kullandık. Yazının en sonunda yer alan notlar kısmında bu yazıda bahsi geçen tüm lokasyonları pinlediğim Google Maps haritasını bulabilirsiniz.

1. Grand Place

Bangkok’daki ilk günümüzün ilk durağı burası oldu. Grand Place, Wat Pho ve Wat Arun üçlüsü için bir gününüzü ayırabilirsiniz. Biz Grand Place’a gittiğimizde ne yazık ki kötü bir sürpriz ile karşılaştık. Tayland yeni yılı nedeniyle resmi tatil olduğu için Grand Place’ı ziyaretçi girişlerine kapatmışlar. Çok büyük bir alan üzerinde bulunan Grand Place’ı ancak dışarıdan görebildik. Burası Bangkok’da görülmesi gereken yerlerin başında geliyor, biz göremedik, ama siz giderseniz bence mutlaka görün :).

2. Wat Pho

Grand Place’ın çok yakınında yer alan Wat Pho’ya giriş ücreti kişi başı 200 Baht. Buranın en önemli özelliği içerisinde devasa bir yatan Buddha olması. Turistler adeta yatan Buddha’yı en güzel şekilde tek bir fotoğrafa sığdırabilmek için birbirileri ile yarışıyor. Yatan Buddha, Buddha’nın hayatının son dönemlerini temsil ediyor ve bu sebeple Budistler için ayrı bir öneme sahip.

Wat Pho’nun bahçesinde Budist inancına ait çeşitli ritüeller oluyor. Örneğin; bahçede bulunan bir Monk başımızı ıslatarak bizi kutsadı. Bunun yanında, biz de bahçede bulunan çeşitli Buddha ların üzerinden su dökerek güzel dileklerde bulunduk.

3. Tekne Turu

Wat Pho’dan çıktıktan sonra tam olarak şuradaki konuma yürüdük ve tur teknelerine bindik. İki kişi 750 Baht’a bir saat boyunca şehri dolaştık. Doğrusu fiyat konusunda çok güzel pazarlık yaptığımızı söylemeliyim. Tur boyunca nehir kenarında yer alan hem çok kötü durumdaki evleri gördük hem de ihtişamlı tapınakları.

Tekne ile gezerken gördüğümüz en güzel yerlerden bir tanesi şehirdeki en büyük altın Buddha, Wat Paknam oldu. Rotamız üzerinde yer alan bir floating marketin içinden geçtik ve en sonunda tura başladığımız bölgeye geri döndük.

4. Wat Arun

Tekne bizi direkt Wat Arun’un önünde bıraktı. Buraya giriş ücreti olarak kişi başı 100 Baht ödedik. Wat Arun aslında şafak vakti tapınağı demek, gün doğumunda bu tapınak çok güzel oluyormuş. Ancak biz tabii ki gün doğumunda gelmedik. Gün içerisinde bu kadar yoğun gezdikten sonra gelebilene gerçekten helal olsun :). Wat Arun; tapınak renkleri, desenleri ve yapısı itibari ile çok farklı, çok renkli. Burayı gezerken gerçekten çok keyif aldım.

Tapınak gezisinin ardından hemen aynı arazide bulunan Wat Arun kafeye oturduk ve gün batımını burada geçirdik, oldukça keyifliydi.

5. Damnoen Saduak Floating Market

Floating market, yani su üzerine kurulan pazarlar Asya’ya, özellikle de Tayland’a özgü diyebiliriz. Bangkok ve çevresinde onlarca farklı floating market var. Ancak bunlardan en ünlüsü, en bilineni Damnoen Saduak Floating Market. Biz, Damnoen Saduak ve bir sonraki maddede anlatacağım Maeklong Railway Market için buradaki site üzerinden özel tur ayarladık. Bu şekilde hem konforlu oldu, hem de sadece görmek istediğimiz yerleri görüp yolda çok zaman kaybetmedik.

Damnoen Saduak, Bangkok’a 1,5 saat uzaklıkta bulunuyor, dolayısıyla sabah 7:30-8 gibi vakitlice yola çıktık. Vardığımız gibi kayığımıza bindik ve nehirde çok keyifli, çok ikonik sahnelere şahit olduk. Bu pazarın biraz turistik olduğunu kabul ediyorum, ama bence çok çok güzeldi. Coconut ice cream sıcakta imdadımıza yetişti ve satıcıları izleyerek nehirde turladık. Ardından karada yer alan market alanından biraz alışveriş yaptık, tabii ki pazarlık yaparak :).

6. Maeklong Railway Market (Rom Hup Market)

Damnoen Saduak Floating Market’e 20 dakika uzaklıkta bu marketin özelliği tam ortasından tren geçmesi. Biz şöförümüzün gösterdiği biz izleme noktasına geçip tren geçmeden önce beklemeye başladık. Trenin geçmesine sadece 1-2 dakika kalmasına rağmen hala satıcılar tezgahlarını toplamadıkları için nasıl olucak da tren buradan geçicek bir türlü hayal edemiyordum. Ama tren gözüktüğünde, yavaş yavaş yaklaştığında her şey toplanmış ve hazırdı. Trenin içindekiler bizi, biz onları fotoğraf çekiyorduk, ilginç bir tecrübe idi.

Eğer ki Rom Hup Market’i görmek isterseniz, gideceğiniz saati mutlaka trenin geçeceği saate denk getirmelisiniz. Aşağıda yer alan tablo trenin geliş ve gidiş saatlerini gösteriyor.

7. Health Land Sathon – Thai Masajı

Tayland’a gelip de Thai masajı yaptırmadan gerçekten gidilmez. Tüm sokaklarda mutlaka bir masajcı görebilirsiniz. Bunların arasından biz temiz, güvenilir bir yer olan Health Land Sathon’u seçtik ve 2 saatlik Thai masajı yaptırdık. Sabahki iki pazar ve yol yorgunluğunun üzerine mis gibi geldi. Ne yapıp edin, yarım saatlik bile olsa Thai masajına zaman ayırın arkadaşlar :).

8. China Town

İkinci ve son akşamımızda China Town’a gittik. Burası tek kelimeyle bir renk, yemek, ses cümbüşü, tam bir curcuna. Tayland, sokak yemekleri ile ünlü. Street food denilen yemeklerin hazırlandığı bu ufak seyyar satıcılarını her sokakta, her köşe başında görmeniz mümkün. Biz bunu en yoğun China Town’da hissettik. Etrafta çok fazla sokak satıcısı var, yan yana çeşit çeşit yemek pişiyor ve dolayısıyla enfes kokular geliyor.

Bu mahallenin ana caddesini boydan boya gezip, ara sokaklarını keşfettik. Burada yüzlerce sokak satıcısı bulunmasının yanı sıra çok güzel barlar, kafeler de bulunuyor. Biz akşam yemeği için gelip gecenin kalanını da burada geçirdik.

Bangkok Gezi Rehberi: Aktiviteler

Bangkok ve çevresinde yapabileceğiniz onlarca farklı aktivite bulunuyor. Floating market turu ya da günübirlik Ayutthaya turu yapabilir, tuk tuk ile gece turu ayarlayabilirsiniz. Bunların detaylarına bakıp buradan ve buradan bakıp online olarak ayarlayabilirsiniz.

Bangkok Gezi Rehberi: Yeme İçme

Bu iki gün içerisinde o kadar çok güzel yemek yedik ki, hepsini bir şekilde eklemeye çalışacağım. Thai mutfağı gerçekten kendine has ve efsane yemekleri olan bir mutfak. Eğer daha önce denemediyseniz ve burada deneyecekseniz çok ama çok şanslısınız.

1. Kin & Koff Café

Bangkok ile ilgili en sevdiğim şeylerden birisi, her yerde taze meyveden yapılan smoothie içebileceğiniz kafeler var. Wat Pho’nun tam karşısında yer alan bu kafe bizim için çok güzel bir mola noktası oldu. Passion fruit, mango ve ananastan yapılan harika bir smoothie içtim.

2. Charm

İlk akşam yemeğimiz için bu mekanın ikinci katında, balkonda oturduk. Happy hour süresinde bir alana bir bedava promosyonu vardı ve güzel Singha biralarından denedik. Yemek olarak Pad Thai’den, Tom Yum çorbasına, Khao Pad Sapparod yani ananaslı pilava farklı Thai yemeklerinden denedik ve hepsi çok lezzetliydi.

3. Tichuca

Cumartesi akşamı saat 10 gibi gidip, yaklaşık bir saat sıra beklediğimiz aşırı popüler bir rooftop bar. Bankamatik gibi sıra alıp girmek için mekandan birilerinin çıkmasını beklemek gerekiyor. Manzarası çok güzel, müzikleri çok güzel, beklemeye değer bir mekandı.

4. Punjung

Maeklong Railway Market’de trenin geçişini en güzel izleyebileceğiniz, çok güzel smoothie leri olan mekan. Passion fruit li smoothie kesinlikle sini öneririm :).

4. Mahanakhon Cube Food Court

Bangkok’un en uzun binası Mahanakhon’nun hemen yanında yer alan bu binada çok güzel bir food court var. Biz burada bulunan The World’s Best Street Food ödüllü ChaTraMue’de tavuklu Pad Thai yedik, harikaydı. Kişi başı 270 Baht ödedik. Eğer farklı lezzetleri tatmak isterseniz buraya uğrayabilirsiniz.

5. JSorn Hot plate – China Town

Açıkcası burada yemek seçeneklerinden, sokak satıcılarından, çok alternatiften başımız döndü. Biz arkadaşlarımızın daha önce deneyip beğendiği JSorn Hot Plate Yaowarat’da karidesli Pad Thai yedik. Çok ama çok lezzetliydi. Chang birası ve leziz bir yemek eşliğinde sokaktan gelip geçenleri izledik. Pad Thai 100 Baht idi. Ardından adını hatırlamadığım bir sokak satıcısından coconut pancake yedik, o da çook güzeldi. Tavsiyem bu bölgeye geldiğinizde gözünüze kestirdiğiniz yerlerden kesinlikle birkaç farklı lezzet denemeniz, bu satıcılardan yemek yemeye çekinmeyin.

6. Teens of Thailand

China Town’un arka sokaklarında bulunan bir kokteyl bar. Kokteyllerinin hemen hemen hepsi Gin bazlı, yani buraya Gin bar da diyebiliriz :). Küçük ve kendine özgü bir bar arıyorsanız buraya bakmanızı öneririm. Kokteyl fiyatları ortalama 400 Baht civarında.

7. Wallflower Cafe

Teens of Thailand’ın hemen karşısında bulunan, çok katlı, en üst katında terası olan bir cafe/bar. Biz buraya gece geldik ve terasında oturduk, ancak bence burası akşamüstü çok daha güzel olur. Passion fruit li kokteylleri ve cheesecake leri çok güzeldi. İçkiler ortalama 300-400 Baht diyebilirim.

Bangkok Gezi Rehberi: Tavsiyeler & Notlar & Kapanış

• Gezilecek yerleri ve restoranları sırası ile Google Maps’e pinledim. Aşağıdaki haritayı kaydederseniz, internetiniz olmasa bile konumlara kolayca ulaşabilirsiniz.
• Yanınıza sizi terletmeyecek kıyafetler alın, hava sıcak ve nemli olduğunda bu kısım çok önemli hale geliyor. Tapınaklara girerken uzun bacak giymek gerekiyor. Tapınakların hemen hemen hepsinin etrafında filli, ince kumaştan yapılmış altlar satılıyor.
• Kredi kartı çoğu yerde geçmiyor ve hep nakit ödeme yapmak gerekiyor. Biz kredi kartı kullanırız diye yanımıza çok Baht almamıştık, ama orada nakit ihtiyacımız olunca para bozdurmamız gerekti.
• Tayland’daki yemeklerde kullanılan acı başka bir seviyede. Eğer ki acı ile aranız yoksa bunu belirtmeniz iyi olabilir. 🙂
• Tayland ile ilgili diğer gezi yazılarıma buradan ulaşabilirsiniz.