Petra Gezi Rehberi – Büyüleyici Kayıp Şehir

Ürdün’ün dünyaca ünlü antik kenti Petra, dillere destan güzelliği ve tarihi ile pek çok kişinin hayallerini süslüyor. Ürdün gezimiz boyunca farklı şehirleri gezdik ve benim en çok görmeyi beklediğim yer de Petra idi. Gelin şimdi dolu dolu iki gün geçirdiğimiz, Dünya’nın 7 harikasından birisi olan Petra’da yaptığımız gezinin detaylarına bakalım. 🙂

Petra Gezi Rehberi: Ulaşım

Dead Sea Gezi Rehberi yazımda da bahsettiğim gibi, biz Aqabe Havalimanı’ndan araba kiraladık ve Ürdün’de görmek istediğimiz her yeri araba ile gezdik. Bence Petra’ya ulaşım için araba kiralamak en iyi seçenek. Çünkü yol üzerinde durup mola verebileceğiniz çok güzel manzara noktaları var. Araba kiralamayı düşünüyorsanız, araç seçeneklerine buradan bakabilirsiniz.

Petra antik şehri Wadi Musa şehrinde bulunuyor. Dead Sea’den buraya ulaşım yaklaşık 3 saat, Aqaba’dan direkt gelirseniz ise 2 saat sürüyor.

Wadi Rum Gezi Rehberi – Tur Seçeneği

Eğer ki araba kiralamak istemiyorsanız ve Dead Sea, Petra ve Wadi Rum gibi yerleri gezmek istiyorsanız, size tur ayarlamanızı öneririm. Aşağıdaki platformdan istediğiniz turu, havalimanında başlayıp orada biticek şekilde istediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Ayrıca buradaki linkten de tur seçeneklerine bakıp fiyat karşılaştırması yapabilirsiniz.

Petra Gezi Rehberi: Konaklama

Ürdün gezimizi ayarlarken Petra için iki gün ayırmıştık ve gidip gördükten sonra iyi ki böyle yapmışız dedim. Petra tahmin ettiğinizden çok daha büyük bir alanda bulunuyor ve burası için bir gün yetmez arkadaşlar.

Konaklama olarak Wadi Musa şehrindeki Asad Apartmanı‘nda kaldık. Otelin konumu güzel, odalarımız gayet temizdi. Hemen yanında araba park yeri olduğu için o konuda da sıkıntı yaşamadık.

Sabah güneş doğarken ayrıldığımız odamıza, bütün gün Petra’da gezdikten sonra yorgunluktan bayılmak üzereyken geldik. Dolayısı ile benim tavsiyem burada çok lüks bir yer tutmasanız da olur. Zaten şehirde bulunan konaklama seçenekleri birkaç büyük otel zinciri haricince, genellikle apartmandan otele dönüştürülen airbnb tarzı yerlerden oluşuyor.

Petra Gezi Rehberi: Ne Zaman Gitmeli?

Petra’yı ziyaret etmek için en iyi dönem Mart – Mayıs arasındaki ilkbahar dönemi ve Eylül – Kasım arasındaki sonbahar dönemi. Bu dönemlerde hava sıcaklığı normal, dışarıda gezmenize elverişli oluyor. Biz Petra’yı Ekim ayında ziyaret ettik ve hava oldukça güzeldi.

Petra Gezi Rehberi: Kısa Bir Tarih

Kısa bir tarih dedim ancak tahmin edersiniz ki Petra gibi antik bir şehrin tarihi hiç de öyle kısa değil. Öncelikle, buradaki ilk yaşam bulguları M.Ö 7000’li yıllara dayanıyor. M.Ö 400 – 100 yılları arasında Nebatilere başkentlik yapan Petra, Roma İmparatorluğu tarafından işgal edilene kadar oldukça görkemli bir dönem geçirmiş. Yağmur sularını kullanmak için sistem yapan, tarım ile uğraşan ve taş oymacılığı yapan Nebatiler Petra’yı oldukça geliştirmiş. Roma İmparatorluğu’na katıldıktan ve diğer ticaret yollarının keşfedilmesinden sonra önemi gittikçe azalan Petra, 300’lü yıllarda meydana gelen depremle çok büyük zarar görmüş. İslami dönemin başlamasının ardından, sadece birkaç bedevinin yaşadığı terkedilmiş bir şehir haline gelmiş.

Bu görkemli şehir ne yazık ki 1812 yılına kadar kayıp olarak kalmış, ta ki İsviçre’li Johann Ludwig Burckhardt onu tekrar keşfedene kadar. Şiirlerde sürekli adı geçen, hikayelerde Hz. Harun’un kabrinin bulunduğu kayıp şehir diye bahsedilen bu yeri bulmak için yola çıkmış Johann. Ve uğraşları sonucunda Petra adeta yeniden keşfedilmiş.

Petra Gezi Rehberi: Biletler

Petra Antik Kenti’ne giriş için bilet fiyatı bir gün için 50 JD, iki gün için ise 55 JD idi. Biz 2 günlük biletten alıp bu güzel şehri doya doya gezdik. Biletlerin güncel fiyatlarına buradan bakabilirsiniz.

Gece ışıklandırması ile muhteşem bir show a dönüşen Petra by Night için ise ayrı bilet satılıyor. Petra by Nights her hafta Pazartesi, Çarşamba ve Perşembe günleri yapılıyor ve bilet ücreti 17 JD. Biletler ve giriş çıkış ile ilgili güncel bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.

Petra Gezi Rehberi: Görülecek Yerler

Burada görülecek çok fazla, çok güzel yapı bulunuyor. Bu durum bir turist için harika bir şey olsa da, bir yandan insanı hepsini görebilecek miyim diye bir tık strese de sokuyor. Biz Petra’da görülecek yerleri iki güne böldük; ana kapıya yakın yerler ve arka yapıya yakın yerler olarak. Ve iki günümüzü buna göre planladık.

İlk günümüzde ana kapıya yakın yerleri gezdik. İkinci günümüzde ise arka kapıdan giriş yaptık ve gezmeye oradan başladık. Bunu yapmamızın bir sebebi Petra’nın bir ucu ile diğeri arasındaki mesafenin 9km olması. Yani eğer ki ana kapıdan girersek 9km git, 9km dön toplam 18km yapamayacağımız içindi. Diğer sebebi ise Monastery’e gidiş yolunun çok merdivenli ve yorucu olmasıydı. Arka kapıdan giriş yaparak, merdivenler çıkmak yerine inmiş olduk. Toplam 9km yürüyerek tüm Petra’yı boydan boya yürüdük ve otelimize yakın olan ana kapıdan çıkış yaptık.

İkiye bölmüş halimizle bile ne yazık ki Petra’daki heryeri göremedik. En merak ettiklerimizi veya enerji durumumuza göre en kolay ulaşılabilir olan yerleri seçmemiz gerekti.

1. Obelisk Tomb & Bab as-Siq Triclinium – 1. Gün

Milattan sonra 100 yılında yapıldığı tahmin edilen bu yapı taştan oyulmuş bir mezar. Üst kısımda bulunan beş dikilitaş, içeride mezarı bulunan beş kişiyi temsil ediyor. İçerisinde aynı zamanda cenaze ritüelinin bir parçası olduğu için yemek alanı da var.

2. Al-Siq – 1. Gün

Her tondan kızılın ve pembenin bulunduğu taşların arasındaki 1.2km lik dar yol. The Siq, bir dağın ikiye bölünmesi ile oluşmuş, ziyaretçiler buradan Antik Petra’ya giriş yapıyor. The Siq’in iki yanında da su kanalları bulunuyor. Aynı zamanda, yol boyunca taşların üzerinde Petra’nın tarihi ile ilgili pek çok çizim ve kutsal taş görmek mümkün. Burada yürürken adeta kendimi başka bir yüzyılda yaşıyormuş gibi hissettim.

3. Treasury ( Hazine) – 1. Gün

The Siq’in sonu, eşsiz bir yapı olan The Teasury’e çıkıyor. Petra’nın giriş kapısından Hazine’ye kadar en az 3km yürümeniz gerekiyor.

Hazine, tartışmasız Petra’nın en ünlü yapısı. M.Ö. 100 yılında inşaa edildiği düşünülen bu yapı, 40 metre yüksekliğinde ve üzerinde pek çok figür, simge bulunuyor. Bunun yanısıra, Hazine’nin içerisinde bir mezar bulunuyor ve lokaller bu mezarın bir firavuna ait olduğuna inanıyorlar.

Yerel bir başka efsaneden dolayı pek çok kişi bu mükemmel yapının altında gerçekten hazine olduğuna inanıyor. Bu hazineyi bulmak isteyenler günümüze kadar pek çok girişimde bulunmuş ve maalesef yapıya zarar vermiş. Bugün bile üzerinde Hazine’nin üzerinde saldıralardan kalan mermi izlerini görmek mümkün.

4. High Place of Sacrifice – 1. Gün

Bir dağın tepesinde bulunan bu ibadet yerine 700-750 adım merdiven çıkarak gidiliyor. Yol biraz dar, çıkarken dikkatli olmak gerekiyor. Yol boyunca çok güzel manzaralar gördük ve çok keyif aldık. En sonunda tepe noktasına vardığımızda ise bizi muhteşem bir manzara karşıladı. Gün batımı saatinde bu noktada olabildiğimiz için çok şanslıydık.

Dağın en tepe noktasında yıllar öncesinde dini törenlerin düzenlendiği alan bulunuyor. Bu alanın hemen yanında ise kurban etme ritüellerinin gerçekleştiği yer var. Bu kutsal alanda gün batımını izlerken, insan gerçekten yıllar önce aynı alanda neler yapıldığını hayal etmeden edemiyor. Kendini tanrılara yakın hissetmek, belki de seslerini duyurmak için böyle yüksek bir noktada, dileklerinin kabul olması için nasıl kurban etme törenleri yapıldı kim bilir.

Hiking – 2. Gün

İkinci günümüzde sabah erkenden kalkıp, saat 6’da Petra’nın ana giriş kapısından hareket eden minibüse bindik. Minibüsten burada indikten sonra 5 JD ödeyerek başka bir araca bindik ve burada indik. Buradan sonrası artık bize aitti. İndikten sonra hiking serüvenimiz başladı. Yaklaşık 1,5 saat kadar Petra dağlarının arasından, gerek merdivenlerden gerek tepelerden çıkıp ilerledik. Bize harika manzaralar eşlik etti. Hiking yolu üzerinde çay, kahve içilebilecek mekanlar olsa dahi biz ara vermek istemedik. Ama güzel manzara noktalarında durup hem nefeslendik, hem manzaranın tadını çıkarttık.

5. Ad Deir (The Monastery) – 2. Gün

Hiking bittiğinde ve yolun sonuna geldiğimizde, Ad Deir yani The Monastery’e ulaşmış olduk. Hazine’ye çok benzer ama onun kadar popüler olmayan bu yapının M.S. 200 yılında yapıldığı tahmin ediliyor. Taştan oyularak yapılmış olan bu yapının içerisinde bir mihrap, iki tarafta da oturacak sıra bulunuyor. Burası dini toplantıların yapıldığı bir salon olarak kullanılmış ve adını da buradan almış. Çok görkemli bir yapı olan Monastery, Petra’da mutlaka görülmesi gereken yapıların başlarında geliyor.

6. The Colonnaded Street – 2. Gün

Bu sokak orijinal Nabatean mimarisini ve yaratıcılığını gösteriyor. Petra Roma İmparatorluğu’nun hakimiyetine geçtikten sonra yeniden döşenmiştir. Burası Antik Petra zamanının en önemli alışveriş caddesiymiş.

7. The Nymphaeum – 2. Gün

Burası yarım daire şeklinde tasarlanmış bir çeşme. Wadi Musa ve Madi Al Mataha’nın kesiştiği bölgede bulunuyor. Suyu hemen vadinin karşısında bulunan tanktan alıyordu. Çeşme’nin hemen yanında 450 yıllık bir antep fıstığı ağacı bulunuyor.

8. The Theatre – 2. Gün

Dünyadaki taş oyularak yapılmış olan tek tiyatro. High Place of Sacrife’nın hemen yanındaki dağın eteklerine inşa edilmiş. Üç farklı kısımdan oluşan oturma yerleri ortalarından geçen bir koridor ile ayrışıyor. 4000 kişilik kapasiteye sahip olan bu tiyatronun arka duvarı Romalılar tarafından yeniden yapmış.

9. Petra Antik Şehri’nde Merak Ettiklerimiz ve Göremediklerimiz

Zaman ve enerjimiz yetmediği için göremediğimiz, Petra’da bulunan diğer güzel yerlerden bazılarına bakalım. Öncelikle dört farklı kısımdan oluşan The Royal Tombs çok güzel gözüküyordu. İkinci olarak, Petra’nın arkeolojik ve mimari açıdan en önemli yapılarından birisi olan Great Temple’ı üzülerek kaçırmış olduk. Diğer kısımlara gelecek olursak bunlar; the Church, Qasr al-Bint, The Lion Triclinium.

10. Gün Batımı

Wadi Musa şehrinde eğer ki gün batımı izlemek isterseniz, gün batmadan yarım saat önce şu noktaya gitmenizi tavsiye ediyorum. Güneş hem Wadi Musa’nın hem de Petra Antik Kenti’nin üzerinden batıyor. Manzara kesinlikle izlemeye değer.

Petra Gezi Rehberi: Yeme İçme

Ürdün mutfağının güzel olduğunu, denenmesi gereken yemekler olduğunu daha gitmeden önce duymuştuk. Ve gerçekten yemekler söylendiği kadar güzeldi. Petra için kaldığımız Wadi Musa şehrinde çok güzel lokal yemekler denedik.

1. Sajiat Al janoob

Tavsiye üzerine gittiğimiz bu restoranın yemeklerini o kadar sevdik ki iki akşam üst üste akşam yemeği için buraya geldik. Yemekler efsane güzeldi. Ürdün’ün ünlü saç tavada pişen etli yemeğinden, tepside pişen patates köftesine, karışık kebabından, salatasına kadar herşey çok lezzetliydi. Burayı kesinlikle tavsiye ediyorum. Yemeklerin sonunda bize portakallı bademli irmik tatlısından ikram ettiler. Yanında da birer bardak Bedoun çayı. Bedoun çayını naneli olmasından dolayı sevdim, ancak aşırı şekerliydi, bir bardaktan fazlası içilmiyor. 🙂 Ne kadar ödediğimize gelirsek; saç tava 10 JD, patates köfte 9.5 JD, dört çeşit mezenin olduğu tabak 5.5 JD, karışık ızgara 10 JD idi.

2. Al Wadi Restaurant

Buraya cuma günü öğle yemeği için oturduk. Restoran açıktı ancak şeflerin hepsi cuma namazında olduğu için bir süre onların gelmesini bekledik. Öğle yemeği için bir yere oturacaksınız, cuma namazı zamanına denk gelmemesine dikkat edebilirsiniz, yoksa bizim gibi uzun süre bekleyebilirsiniz.

Yemekler gayet güzeldi. Ben en ünlü Ürdün/Ortadoğu yemeklerinden birisi olan Maklubeyi denedim. Aynı zamanda deve etinden yapılma kebap, tavuk güveç de masada yerini aldı. Yemekler lezzetliydi, ancak bizi Sajiat Al janoob’daki kadar etkilemedi. Fiyatlarına gelicek olursak, maklube için 10 JD, deve etinden yapılma kebap için 13 JD, tavuk güveç için 7JD ödedik.

3. Al Maqa’ad Bar / Movenpick

Eğer ki buralara kadar gelmişken, Petra’nın kendi adını verdiği lokal birasını denemek isterseniz, Movenpick’in lobisinde bulunan bara oturabilirsiniz. Alkol marketlerde satılmıyor, sadece otellerin içerisindeki mekanlarda bulunuyor.

Petra Gezi Rehberi: Filmler

Efsanevi şehir Petra yeniden keşfedildikten sonra tüm dünyanın ilgi odağı oldu ve burada pek çok film çekildi. Buraya gitmeden önce ya da gittikten sonra Petra’da çekilen filmleri izlemek isterseniz aşağıdaki listeden birkaç tane seçebilirsiniz. 🙂

  •  Indiana Jones and the Last Crusade
  • Arabian Nights 
  • Passion in the Desert,
  • Mortal Kombat Annihilation
  • Sinbad and the Eye of the Tiger
  • The Mummy Returns 
  • Transformers: Revenge of the Fallen

Petra Gezi Rehberi: Notlar & Tavsiyeler & Kapanış

  • Petra’nın ana girişinde Petra Müzesi bulunuyor ve akşam 8.30’a kadar açık. Petra antik şehrini ziyaret ettikten sonra akşam sakinliğinde bu müzeyi ziyaret etmenizi tavsiye ederim.
  • Gün boyunca hava gerçekten çok sıcak olabiliyor. Rahat ve terletmeyecek kıyafetler giyip, yanınıza şapka, gözlük, su almanız çok iyi olur.
  • Hiking yapmak ya da tepelere çıkmak isterseniz, mutlaka rahat ayakkabı giymelisiniz. Bazı yollar çok dar olabiliyor, dikkatli olmakta fayda var.
  • Petra Antik Kenti’nde bir şey satın alma ihtimaline karşı yanınızda nakit para bulundurun, zira çoğu yerde sadece nakit kabul ediliyor.
  • High Place of Sacrifice’ın olduğu tepe noktada, evleri burada olan iki tane Bedevi ile tanıştık. Petra’da doğmuşlar ve kuşaklardır burada yaşıyorlarmış. Bizim korkarak çıktığımız yerleri güle oynaya çıktılar. Onlarla konuşup, Petra’daki lokal hayatları ile bilgi almak bizi çok mutlu etti.
  • Eşekler genelde ulaşım aracı olarak kullanılıyor, merdiven inmekten çıkmaktan yorulan insanlar eşeklere binip geziyorlar. Koca koca insanları taşımaya çalışan eşeklerin hali çok üzücü, lütfen eşeklere binmeyin 🙁

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: