Cape Town Gezi Rehberi – Merhaba Güney Afrika

Afrika kıtasının en ucunda bulunan Cape Town, tarihi, doğal güzellikleri, yemekleri, şarapları ile adından oldukça söz ettiriyor. Cape Town öyle bir şehir ki neredeyse tüm ziyaretçilerini kendisine hayran bırakıyor. Biz, Cape Town’da ve Güney Afrika’da geçirdiğimiz zamandan inanılmaz keyif aldık. Şimdi bu güzel gezimizin ayrıntılarına geçelim. 🙂

Cape Town Gezi Rehberi: Ne Zaman Gidilir?

Cape Town’ın en yoğun olduğu dönem yaz ayları olan Aralık – Şubat arası. Kuzey yarım kürede kış yaşanıyorken, bu aylarda Cape Town’da hava sıcak oluyor. Dolayısıyla tüm sahillerin dolu olduğu cıvıl cıvıl bir dönem. Ancak aslında Eylül – Mayıs arasında (yani sadece kış ayları olan Haziran, Temmuz ve Ağustos hariç) herhangi bir zamanda da gidebilirsiniz. Cape Town genel olarak her mevsimin çok güzel olduğu bir şehir.

Biz, safari de yapacağımızdan dolayı hem hayvanların hareketli olduğu bir ay olsun hem de Cape Town’da ilkbahar ayı olsun istedik. Sonuç olarak Eylül’de seyahat ettik. Gezimiz boyunca Cape Town’da hava 17-20 derece civarındaydı ve genellikle ince bir mont ile gezdik.

Cape Town Gezi Rehberi: Ne Kadar Kalmalı?

Güney Afrika gibi uzak bir yere her zaman gidemeyeceğimizi düşünerek, buraya 10 günlük bir süre ayırdık. Ancak bu süre sadece Cape Town için oldukça fazla. Biz, buraya kadar gelmişken hem doya doya Cape Town ve civarını gezelim, hem ünlü Güney Afrika şaraplarının üretildiği bağlarda biraz kafa dinleyelim, hem de Dünya’da en güzel safari yapılacak yerlerden birisi olan Kruger National Park’da kalıp safari yapalım istedik. Dolasıyıyla gezimizi iki gece Franschhöek, üç gece Cape Town ve üç gece de Skukuza olmak üzere üçe böldük. Bu süreler kaldığımız her yer için oldukça yeterli oldu.

Cape Town Gezi Rehberi: Ulaşım

Cape Town’a direkt ya da aktarmalı uçan pek çok havayolu firması var. Biz Cape Town’a fiyat ve konfor avantajından dolayı Doha aktarmalı Qatar Airways ile uçtuk. Uçuş konforlu, yemekler oldukça güzeldi. Qatar Airways bilet detaylarına buradan bakabilirsiniz. Biz Cape Town’dan Skukuza’ya yapacağımız Airlink internal uçuşunu Qatar Airways üzerinden esas uçuşumuza linki şekilde aldık. Eğer ki siz de internal uçuş yapacaksınız, tavsiyem international + internal hepsini bir bilet şeklinde almanız. Bu sayede internal uçuşta herhangi bir gecikme olması durumunda uçuşlar linki olduğu için internal uçuşunuzu riske atmamış olursunuz.

Cape Town Gezi Rehberi: Konaklama

Cape Town’da konaklama için pek çok farklı bölge bulunuyor; City Center, Sea Point, Camps Bay ya da Victoria bölgesi gibi. Biz, seçeneklerimiz arasından puanı, konumu ve fiyatı sebebiyle Sea Point’de bulunan Home Suite Hotels‘i beğendik. Hotele yüz tarama sistemi ile giriş yapıyorsunuz! Evet, ben de ilk kez bu kadar ultra güvenlik önlemi olan bir yer kaldım ve bu durum bize şehir ile ilgili biraz ipucu verdi aslında. Hotel gayet konforlu, yeri çok merkeziydi. Ancak en güzel yanı kahvaltısıydı. Odanızı kahvaltı dahil aldığınız durumda, aynı binada bulunan Sonny and Irenne isimli enfes restoranda her gün harcayabileceğiniz kişi başı 300R değerinde kuponunuz oluyor. Açıkcası 300R ile burada kahvaltı için gerçekten dünyaları yiyebiliyorsunuz. Hotelin ayrıntılarına buradan, Cape Town’daki diğer konaklama seçeneklerine buradan bakabilirsiniz.

Cape Town Gezi Rehberi: Şehir İçi Ulaşım

Şehir içinde görülmesi gereken önemli noktalara gitmek için genellikle UBER kullandık. Şehir dışında yer alan Cape of Good Hope ya da Boulders Beach gibi bölgeler için ise AVIS’den bir günlük araç kiraladık. Kiralık araba seçeneklerine buradan bakabilirsiniz. Trafik sağdan aktığı için biraz farklı gelse de kısa sürede alıştık. Ve iyi ki araç kiralamışız diyorum. Gezimizi istediğimiz gibi planladık, manzara noktalarında istediğimiz şekilde mola verdik. Bu şehrin her yeri manzara noktası, her yeri görsel şölen!

Cape Town Gezi Rehberi: Güvenlik

Cape Town güvenli bir şehir değil arkadaşlar. Sizi korkutmak istemem, ancak tedbirli olmakta ve nasıl bir yere gittiğinizi bilmenizde bence fayda var. Burası suç oranı yüksek bir ülke/şehir. Bunu resmi verilerin yanı sıra neredeyse tüm apartmanların etrafını saran elektrikli tellerden, güvenlik kameralarından anlıyoruz. Ne zaman nerede olduğunuz çok önemli. Tavsiyem gündüz çok dikkatli olun, hava karardıktan sonra ise sokakta yürümeyin. Özellikle akşamları mutlaka gideceğiniz yere UBER kullanarak gidin.

Cape Town Gezi Rehberi: Kısa Bir Tarih

Güney Afrika’yı gezmeden önce, ülkenin tarihi ile ilgili az da olsa birşeyler bilmenin gerekli olduğuna inanıyorum. Çünkü bu tarihi olaylar silsilesinin bugün bile hala etkilerini görüyoruz. Bu ülkeyi ve şehri ancak bu şekilde daha iyi anlayabiliriz.

Güney Afrika, 15.yy’da Portekizliler tarafından keşfedildikten sonra, 17.yy’da Hollanda, ardından 19.yy’da İngilizler tarafından işgal edilmiş, sömürülmüş bir ülke. Özellikle Hollanda sömürü döneminde başlayan siyah vs beyaz sınıflandırması inanılmaz bir şekilde 1996 yılına kadar gelmiş. Ne kadar yakın bir tarihten bahsediyoruz değil mi! 1948’de yürürlüğe giren Apartheid kuralları ile toplum Whites, Blacks, Indians, Coloured olmak üzere dörde ayrılmış. Nüfusunun 80-90% siyahi olduğu ülkede, beyazlar kendilerine inanılmaz bir dünya yaratmış. Apartheid dönemi Nelson Mandela’nın hapisten çıkıp cumhurbaşkanı olması ile sona eriyor. Ancak gözlemlerime dayanarak çok açık söyleyebilirim ki, Apartheid etkileri hala devam ediyor, ve belki de daha yüz yıl devam edecek. Siyah – beyaz adam arasındaki yaşam standardı farkı çok uçuk boyutlarda. Ülkenin büyük kısmı fakirlik içinde yaşıyor. Bu durum ülkenin şiddet oranının yüksek olmasındaki en önemli sebeplerden birisi.

Cape Town Gezi Rehberi: İnternet

Havalimanında ve bazı turistik bölgelerde wifi bulunuyor. Ancak bence yine de mobil datanızın olması iyi olur. Ben Airalo üzerinden 15$ ödeyerek 5 GB lık internet paketi aldım. Hem UBER kullanmada ve haritalarda hem de haberleşmede çok işimize yaradı. Eğer Airalo’yu ilk kullanımızda e-sim satın alırken IAMONT3974 kodunu kullanırsanız 3$ lık bir indirim alıcaksınız :).

Cape Town Gezi Rehberi: Gezilecek Yerler

Cape Town, dağların etrafına kurulmuş şehir yapısı ile o kadar fotojenik, o kadar doğal ve güzel ki. Şehir bu kadar güzel olunca gezilecek yer sayısı da oldukça fazla haliyle. 🙂

1. Victoria & Alfred Waterfront

Tarihi 1600lü yıllara, Dutch zamanına dayanan bu liman, Güney bölgesinin işleyen en eski limanı. Arkasında dağ manzarası olan bu liman bölgesinde, Victoria Wharf alışveriş merkezi, pek çok kafe ve restoran, dönme dolap yer alıyor. Cape Town’un en turistik bölgelerinden bir tanesi.

2. Table Mountain / Masa Dağı

Cape Town’un simgesi haline gelmiş dünyaca ünlü Table Mountain, adını tepe noktasının dümdüz olmasından, şeklinin masaya benzemesinden alıyor. Şehir adeta Table Mountain’ın eteklerine kurulmuş. Dolayısıyla çoğu yerden bu ilginç dağ manzarasını görebiliyorsunuz. Table Mountain tepesine isterseniz hiking yaparak isterseniz teleferik ile çıkabilirsiniz. Teleferik bilet fiyatı kişi başı 340R.

Bizim Table Mountain’e çıkabileceğimiz tek bir günümüz vardı ve o gün hava biraz bulutluydu. Ne yazık ki teleferik ile yukarı çıkarken bir yerden sonra şehrin silüeti tamamen kayboldu. Dağın tepesine çıktığımızda ise tamamen bulutların içerisinde gibiydik, hiçbir şey göremedik.

Manzara olmasa da bu etkinlikten baya keyif aldık. Dağın plato kısmı oldukta şaşırtıcıydı. Tahminimden çok daha büyük, dümdüz bir alandı. Üzerinde oraya özgü çiçekler, bitkiler yetişmesi de oldukça ilginçti. Tavsiyem buraya çıkarken yanınıza ekstra ceket, hırka, mümkünse şapka alın, tepe noktası oldukça soğuk olabiliyor. Ayrıca, bir de tabi hava durumuna bakıp, şansınız varsa havanın daha açık olduğu bir günde gidebilirsiniz.

3. Camps Bay

Cape Town’ın en lüks bölgelerinden bir tanesi. Birbirinden güzel villalara ev sahipliği yapıyor. Camps Bay Beach mavi bayraklı denizi, beyaz kumları ile özellikle yaz aylarında turistlerle dolup taşıyor. Camps Bay’in en güzel manzara noktası kesinlikle Maiden’s Cove Braai Area. Biz kahvemizi aldıktan sonra buradaki banka bir süre oturup manzaranın tadını çıkardık.

View this post on Instagram

A post shared by iamontravel 🌍 (@iamontravel)

Ardından, Glee Beach’den başlayarak sırasıyla Camps Bay Beach ve Bali Beach’e kadar yürüdük. Temiz hava, deniz, görkemli dağlar eşliğindeki bu yürüyüş çok hoşumuza gittik.

4. Bo Kaap

Cape Town şehir merkezinde bulunan, renkli evlerin olduğu mahalle. Apartheid kaldırılana kadar olan dönemde beyaz olmayanların yaşamak zorunda olduğu alanlardan bir tanesi. Daha çok Asya kökenli müslümanların yaşadığı bir alan. Tarihi 1700lere dayanan, o zamanlardan kalma evlerin olduğu mahallede aynı zamanda Cape Malay kültürünün detaylarını görebileceğiniz bir müze de bulunuyor.

5. Hout Bay

Cape Town yarımadasını keşfetmek için arabamızı kiraladık ve Hout Bay bizim road trip imizin ilk durağı oldu. Dağların içinde kalmış bu uzun sahilde hava yağmurlu olsa bile biraz yürüyüp tadını çıkardık. Yazın buranın çok keyifli olduğuna eminim. Sahilin hemen yanında balık restoranları, kafelerin olduğu bir iskele bulunuyor. Burada mola verip, bu balıkçı kasabasının tadını çıkarabilirsiniz.

6. Chapman’s Peak Drive

Cape Town, Dünya’nın en güzel manzaralı road tip rotalarından birisine ev sahipliği yapıyor. Hout Bay ile Noordhoek arasında bulunan Chapman’s Peak dağı hemen okyanus kenarında bulunuyor. Chapman’s Peak Drive denilen yol da enfes manzaralara şahit olacağınız bir yol. Araba da kiralasanız, günlük tur da ayarlarsanız, mutlaka buradan geçtiğinize emin olun. 🙂

7. Cape of Good Hope

Coğrafya derslerinde adını hep duyduğumuz, çocukluğumuzdan beri ezbere bildiğimiz meşhur Ümit Burnu, Cape yarımadasının en güneyinde yer alıyor. 15.yy’da keşfedilen Cape of Good Hope, şu an büyük bir national park. Kişi başı 300R ödeyerek bu ünlü ulusal parka giriş yaptık.

Bu bölgeye girdiğimiz anda adeta bitki örtüsü değişti. Ağaçlar yerlerini çalılıklara bıraktı ve oldukça farklı çiçekler, başıboş gezen deve kuşları gördük.

Cape of Good Hope’un okyanus kısına ilerlediğimizde karşımıza koordinatların yazılı olduğu bir tabela çıktı. Ardından tepeye tırmandık, manzara ve okyanus sesi harikaydı.

View this post on Instagram

A post shared by iamontravel 🌍 (@iamontravel)

Buradan sonra Cape of Good Hope’un 1.5 km uzağında yer alan Cape Point’e geçtik. Burada 45dk lık bir yürüyüşün ardından deniz fenerinin olduğu bölüme varıyorsunuz. İsterseniz çıkmak için füniküler de kullanabilirsiniz.

8. Boulders Beach

Cape of Good Hope’un ardından rotamızı Boulders Beach’e çevirdik. Boulders Beach, Afrika’ya özgü olan bir penguen türüne ev sahipliği yapıyor. Biz Ümit Burnu’nda fazla oyalandık ve Boulders Beach’in saat 5 de kapandığını bilmiyorduk. Saat tam 5 de oradaydık, ancak bilet alıp içeri giremedik. İnanılmaz üzüldüm, çünkü Cape Town’da geldiğimizden beri görmek için sabırsızlandığım şey penguenlerdi. Boulders Beach’e gitmek istiyorsanız, kapanış saati aklınızda olsun.

Daha sonra onun hemen yanında her alan Water’s Edge Beach’e gittik. Burası halka açık, Boulders Beach’e çok yakın bir sahil. Bu sahilde kendi halinde takılan bir sürü penguenle karşılaştık! Üstüne üstlük sahilde kimsecikler yoktu, sadece penguenler ve biz. İnanılmaz tatlılar, ürkekler, şapşallar. Cape Town’a gelirseniz, penguenleri mutlaka görmelisiniz. Eğer siz de bizim gibi Boulders Beach’e girişi kaçırırsanız, ya da bilet almak istemezseniz, hemen yanındaki public beach lere bakın. Çok büyük ihtimal ile orada bir penguen ailesi görebilirsiniz.

9. Muizenberg Beach

Yolculuğumuzun son durağı renkli sahil kulübeleri, uzun beyaz sahili ile güzel Muizenberg oldu. Muizenberg güzel dalgaları sebebiyle sörfçülerin uğrak noktası. Ancak aynı zamanda balinaların da çok sevdiği bir sahilmiş. Eğer burada açılacak ya da sörf yapacak olursanız dikkatli olmanızı tavsiye ederim.

10. Lion’s Head & Signal Hill

Cape Town to-do listemde olup da göremediğim iki yer var. Bunlardan bir tanesi Lion’s Head. Hiking yapmak için mükemmel bir rota. Hava yağmurlu olduğu için ne yazık ki bu aktiviteyi yerine getiremedim. Lion’s Head’e trekking yapabileceğiniz birden fazla rota bulunuyor. Çıkış ortalama 1,5 -2 saat sürüyormuş. Eğer ki sizin zaman ve enerjiniz olursa, buraya akşamüzeri trekking yapıp, gün batımını izleyebilirsiniz.

11. Robben Island

Diğer yapmak isteyip yapamadığım aktive ise Robben Island. Burası 17.yy’dan 1996 yılına kadar hapishane olarak kullanılan bir ada. Nelson Mandela ve daha yüzlerce kişi siyasi sebeplerden dolayı burada hapiste tutuldu. Buraya günlük/ yarım günlük turlar düzenleniyor. Eğer ki Robben Island’a ilgi duyduysanız, mutlaka vapur biletlerinizi önceden alın, turunuzu ayarlayın. Biz ne yazık ki önceden ayarlamadığımız için hiç bir yerde yer bulamadık ve bu tarihi adayı göremedik. Bilet ve tur detaylarına buradan bakabilirsiniz.

Cape Town Gezi Rehberi: Aktiviteler

Cape Town ve çevresinde yapılabilecek onlarca farklı aktivite bulunuyor. Kafes içinde dalış yapıp balinaları izleyebilir, şehirde helikopter turu yapabilir, Cape Town yakınlarında bulunan bölgelerde safari turu ayarlayabilirsiniz. Tüm bu aktivitelerin detaylarına buradan ve buradan bakıp, aktivitelerinizi online olarak ayarlayabilirsiniz.

Cape Town Gezi Rehberi: Yeme İçme

1. Sonny and Irenne

Kahvaltımızı her sabah bu güzel restoranda yapıp, bir akşam yemeğimizi burada yedik. Menüdeki her şey çok lezzetli, çok kaliteliydi. Burayı gözüm kapalı şekilde öneriyorum. Kahvaltıda en sevdiğim Green Pea Pancake, akşam yemeğinde ise Chef’s Stroganoff oldu. Ana yemek fiyatları 180-190R, kahvaltı tabakları 100-180R arasında değişiyor.

2. I Love The Dough

Bree Street, restoran ve kafelerle dolu çok uzun bir cadde. Biz, lokal arkadaşımızın tavsiyesi üzerine, bu cadde üzerindeki I Love The Dough’a gittik. Birbirinden güzel 11 farklı pizzası olan mekanda, biz Number 6 isimli pizzalarını ve Güney Afrika biralarını denedik. Her şey çok lezzetliydi. Pizza fiyatları 160-190R, bira fiyatları ise 40-60R arasında değişiyordu.

3. Kloof Street House

Cozy bir öğle/ akşam yemeği mekanı. Fiyatları diğer mekanlardan bir tık daha pahalı ama atmosferi, bahçesi oldukça güzel.

4. Saray Restaurant

Victory taraflarındayken, çok yorulduğumuz ve fast food yemek istemediğimiz için oturduğumuz Türk restoranı. Gitmesek de olurdu kesinlikle. Yemekleri güzel, porsiyonları büyüktü. Ama illa da Türk yemeği yicem takıntınız yoksa başka yeni bir yeri denemenizi tavsiye ederim.

Cape Town Gezi Rehberi: Tavsiyeler & Notlar & Kapanış

• Değerli eşyalarınızı buraya gelirken yanınızda getirmeseniz daha iyi olur.
• Normalde olduğunuzdan bir tık daha fazla tedbirli olun. Güneş battıktan sonra sokakta yürümeyin. UBER taksicilerinin rating lerine ve yorumlarına bakın.
• Güney Afrika’da farklı çeşit bir üçlü priz kullanılıyor. Kalacağınız yere gitmeden önce convertor var mı diye sormanız, yoksa yanınızda götürmeniz iyi olur.
• Tüm bu uyarılar sizi germesin, Cape Town’a her sene milyonlarca turist gidiyor. Çok güzel zaman geçireceğinizden eminim, sadece tedbirli olmakta fayda var. 🙂